23 NİSAN VE ELMA ŞEKERİ

23 NİSAN VE ELMA ŞEKERİ

23 Nisan konulu yazıyı yazmaya oturduğumda genelde fonda çalan klasik müziğimi ya da meditasyon müziğimi değiştirmek istedim.

Elim Spotfy’ın ara butonuna Barış abiden Arkadaşım Eşek şarkısını yazdı. Şimdi arkada tatlı tatlı o çalıyor. “O tatlı günlerimiz bir anı oldu. Seni çok çok özledim arkadaşım eşek. Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek ☺” Bu şarkı insanı alıyor, çocukluğunun o pamuk şeker kokulu günlerine götürüyor. Üstelik şarkı bittiğinde pamuk şekeri tadı ağzınızda kalıyor.

YEDİDEN YETMİŞ YEDİYE

Başımın üzerinde bir sahne beliriyor ve ben pazar sabahları “Yedien Yetmiş Yediye” programına akıyorum. Barış abi, ellerinde o görkemli yüzükleri, uzun saçları çenesine kadar uzanan bıyıkları ve kovboy çizmeleriyle şakalar yapıyor. Kıs kıs gülüyorum. Ah ben de o stüdyoda olsaydım diye içimden geçiriyorum. Olsun. Uzaktan izlemek de çok keyifliydi.

BUGÜN 23 NİSAN! HEP NEŞEYLE DOLUYOR İNSAN.

Meğer o gün, günlerden 23 Nisan’mış. Beyaz ponponlu çoraplarımı giyip annemin itinayla ördüğü dantel yakamı siyah önlüğümün üzerine takıp fıttırı fıttırı okula koşturuyorum. Ha bir de, Kızılay kolu başkanlık pazu bandımı da koluma takıyorum. Onu da yine annem beyaz patiskanın üzerine kırmızı saten iplikle işlemiş. Kızılay’ın ay sembolünü kolumda taşıyorum. Görevim var. 23 Nisan şiiri okuyacağım. Aman ne heyecanlıyım, bir de kaygılı. Ya takılır bir yerinde unutursam şiiri diye içim içimi kemiriyor. İsmim anons edilene kadar elimdeki kağıttan ezbere devam ediyorum. O beklenen an geliyor, ismim söyleniyor. Kendimden büyük mikrofonu elime alıp son ses bağıra bağıra okumaya başlıyorum.

Bugün 23 Nisan Hep Neşeyle Doluyor İnsan

Sanki her tarafta var bir düğün,
Çünkü en şerefli en mutlu gün.
Bugün 23 Nisan ,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün 23 Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, ATATÜRK’TEN bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk biz inan.
Bugün 23 Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Şiiri okurken her şey donuyor sanki ve şiir bir çırpıda bitiyor. Alkış sesleriyle kendime geliyorum. Gözümde çocuksu ışıltı, hem başarmanın hem dünyadaki tek çocuk bayramını bize hediye eden Atamızı anmanın haklı gururunu yaşıyorum. Orada Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kıymetini bir kere daha anlıyorum.

ELMANIN TAZE TADI, ŞEKERİNİN İÇ YAKICI HİSSİ

Yine geldiğim gibi fıttırı fıttırı koşturarak kürsüden iniyorum. Gözlerim annemi arıyor. Elma şekeri almış, elinde beni bekliyor. Bir aferini de ondan kapıyorum. Gözlerim yeniden ışıl ışıl parlıyor.

Elma şekerini elime yüzümü bulaştıra bulaştıra yemeye başlıyorum. Önce o sert şekerini kıtır kıtır sistematik bir şekilde yiyorum. Şekerin insanın içini yakan o bayıcı tadından sonra elmanın tazeliğine ve lezzetine ulaşma çabasındayım. İşte, o an geliyor. İki eksikli ön dişlerimle “Harttt!” diye elmayı ısırıyorum. Mmmmmhhh! “Enfes bir buluşma.” diye içimden geçiriyorum. En son elma şekerinin sopası elimde kaldığında elim yüzüm yapış yapış şeker, ne yapacağımı bilemiyorum. Şöyle bir etrafı kolaçan ediyorum ve elimi üzerime silip sapını şöyle arkama doğru atıp yine fıttırı fıttırı koşturup arkadaşlarımın yanına gidiyorum.

Tüm çocuklarımızın ve içimizdeki çocukların 23 Nisan Çocuk Bayramı Kutlu Olsun!