İlişkinin annesi olmak/olmamak?

İlişkinin annesi olmak/olmamak?

Her ilişkide, bu mutlaka romantik bir ilişki olmak zorunda değil, mutlaka bir taraf kendisini ilişkinin taşıyıcısı, o ilişkinin “annesi” gibi hissediyor. Bu erkekler için de böyle. Ne kadar dile getirilmese de yapılan fedakarlıklar, yardımlar, yol göstermeler karşı tarafça doğru algılanıp karşılığında sevgi alınamıyorsa, o ilişkide fedakarlık yapan kişi kendisi o ilişkinin annesi gibi hissetmeye başlıyor.

Peki neden “anne”? Çünkü bilinen ve çok yaygın şekilde kabul gören bir görüş, koşulsuz sevginin ancak ve ancak bir anne tarafından verilebileceğini, tüm fedakarlıkları, yardımları ve yol göstermeleri ancak bir annenin bıkmadan yapmaya devam edeceğini söylüyor.

Bir ilişkide anne olmak zorunda kalan veya kendisi özellikle böyle bir role bürünen ve bundan hiçbir şekilde rahatsız olmayan taraflar eninde sonunda mutsuz oluyor. Neden?Çünkü ruh sağlığı sorunlu olmayan hiç kimse annesi ile birlikte olmak, onunla gönül ilişkisi kurmak istemez. Karşı tarafın anneliği işleri bir süre çok kolaylaştırıp, diğer tarafı rahatlatsa da (her şeyi annenin düşünmesi, zor işlerin altına annenin elini sokması gibi) günün birinde mutlaka romantik hisler kayboluyor. Ya da arkadaşlık ilişkisi tükenme noktasına geliyor ve ilişki kopuyor.

Peki ne yapmak lazım? Eğer kendinizi bir ilişkide anne gibi hissetmeye başladıysanız ilişkiyi gözden geçirin. Bu durumu düzeltmeye ve dönüştürmeye çalışın, gerekiyorsa sonradan hayal kırıklığı yaşamamak adına o ilişkiyi bitirin.

Eğer karşı tarafın anne olmaya başladığını hissediyorsanız da bunu açık bir şekilde onunla konuşun. Onun o rolü seçmesinde size düşen bir pay var ise bunu gözden geçirin, kendinizi düzeltmeye çalışın. Yok eğer kendi tercihi ile anneliği seçen ve üstlenen bir taraf varsa karşınızda, kendinize şunu sorun: anneniz ile o ilişkide olmak ister miydiniz?