Kadınlık Kutsal Mıdır?

Kadınlık Kutsal Mıdır?

Kadınlık Kutsal Mıdır?

Bu soruyu ne kadar sıklıkla duyuyoruz, farkında mısınız? Ama her nedense “Erkeklik kutsal mıdır”diye bir soruyla hiç karşılaşmayız. Bunun asıl nedeni tabi ki kadının doğurgan olması. Aslında gerçekte sorulmaya çalışılan soru kadınlığın kutsal olup olmadığı değil, anneliğin, doğurganlığın kutsal olup olmaması. Peki biz de soruyu buna evriltecek olursak, kadının doğurgan olması onu kutsal yapar mı?

Bir canlının başka bir canlıyı doğurması ya da onun hayat gelişine katkıda bulunması kadar muazzam bir başka şey yoktur sanırım hayatta. Bir canlıya nefes vermek veya onun bakımını üstlenmek (bu insan, bitki ya da hayvan olabilir) Kulağa çok önemli, biraz korkutucu ve merak uyandırıcı geliyor değil mi? Ancak tüm bu başlıklar bir varlığı kutsal yapar mı?

Kutsal kelime olarak “tapılacak ya da yolunda can verilecek denli sevilen” olarak tarifleniyor. Peki kadınları doğurganlıkları sebebiyle tapılacak ya da uğruna can verilecek kadar seviyor muyuz?Hayır. Hem teoride, hem de pratikte bu tanım harekete uymuyor.

Zaten bir şeyi tapılacak kadar sevmek genelde o sevgi ilişkisinin hasarlı olmasına yol açıyor. Kutsal olarak tariflenen tarafı kendisi olmaktan çıkarıp bir meta haline getiriyoruz. Ya da o kişiye olduğundan çok daha fazla anlam yükleyip  o kişinin bu yük altında kalmasına yol açıyoruz.

Bunun yanısıra kadın ve erkek arasındaki eşitlik algısını da yıpratıyor bu kutsallık meselesi. Kutsal dendikçe kadınların erkek tarafından korunup kollanması gereken bir varlık olduğu algısı daha fazla yerleşiyor, kadınlar ikincil hale geliyor.

Kadınların ya da annelerin istediği şey kutsal olmak olmamalı. Gerçek huzur ve mutluluk kutsal olmakta değil, eşit bir dünyada yaşamakta..Başta sorduğumuz soruya yanıt verecek olursak “kadınlık kutsal mıdır?” Hayır. Kutsal olması gereken tek şey kadın-erkek eşitliğidir.